23 Şubat 2010 Salı

Milli Dava:Eurovison

Eurovision Şarkı Yarışması'nın ülkemiz için ne kadar önem arzettiği malumunuz.1975 senesiyle başlayan heyecan,özellikle 80'li ve 90'lı yıllarda tavan yaptı.Öyle ki,son yıllarda devlet de amatör müzisyenlerle ve Türkçe şarkılarla yarışma ısrarından,başarı uğruna vazgeçti.Artık ülkemizin ünlü müzisyenleri boy göstermekte bu güzide yarışmada ki bu sene de ülkemizi MaNga grubu temsil edecek.

Ülkemiz insanlarına Eurovision'un bir yarışmadan daha fazla şey ifade ettiği kesin.Benim gibi, müzikal kalite olarak Eurovision'u kötü bulan kişiler dahi az çok haberdar oluyorlar ya da takip ediyorlar.Ben aslında Eurovision'un bir rezalet olduğunu düşünüyorum.Ama yine de ülkemizi Eurovision'da MaNga,daha önce Mor ve Ötesi ve yine Athena gibi grupların temsil etmesinden ötürü de bir mutluluk duyuyorum açıkçası,sonucun beni hiç ilgilendirmemesine rağmen.Benim bu psikolojim halkımızın 80'ler ve 90'lardan beri süregelen psikolojisine biraz paralel aslında.Eurovision bizim için sanki bir kendini ispat etme,sanki bir "biz de Avrupa'nın bir parçayısız" deme fırsatını yaratan bir platformdu.Kötü sonuçlar geldiğinde hayal kırıklığı yaşadık,siyasi oylara agresif reaksiyonlar gösterdik,bize yüksek oy veren ülkelere sempati duyduk.Çocukluğunda bu ezikliği yaşamış olan günümüz müzisyenleri de bir gün ülkemizi orada temsil etme hayalini kurdular.Kendi popüler çizgilerine ters gelen bir strateji olsa da (çünkü siyasi oylar sebebiyle maça 1-0 yenik başladığımız için başarıslık da yüksek bir ihtimal oluyor),oranın büyüsü çekiyor bu müzisyenleri.
Başarısızlık halkımızı üzüyor tabii,neyin göstergesiyse Eurovision'da başarılı olmak...Ukrayna'nın 2007 Eurovision'daki adını hatırlamadığım şarkısını bakın mesela,hani şu travesti şarkıcının söylediği,Almanca birer birer ritmik saymalar şeklinde giden şarkı.O şarkı ikinci oldu.Burada sizleri bilgilendirmek için adını yazmayı isterdim ama google'da arama yapacak vakte değmeyeceğini düşündüm bu şarkının.O derece kötü yani.Daha da başka örnekler var ama bu örneği özellikle verdim çünkü Alanya'da tanıştığım Rus gençler (insan gibi insan olanlar,yanlış anlaşılmasın) bu şarkının gerçekten kaliteli bir şarkı olduğunu savunmuşlardı! Eurovision'da böyle bir şarkı ikinci oluyorsa,ciddi ciddi bu şarkının birinciliği hakkettiğini düşünenler de varken Eurovision'dan çıkan bir sonuca üzülmek ya da bununla ilgilenmek,üzerinde düşünmek vs. saçma geliyor bana.İstisnalar da olmuyor değil,arada kaliteli parçalar da çıkıyor ama istisnalar kaideyi bozmaz(ya da ben Eurovision'a karşı önyargılıyım,kafayı takmış durumdayım).



Kimi ülkelerde halk oylaması yapılıyor.Çıkan sonuçlardan Avrupalılar Eurovision'u gerçekten eğlence için izlediklerini anlayabiliriz. Yani buradaki gibi ciddiye alma durumu yok.Oylama sonuçlarını da o anlayışla takip ediyorlar.Bazen oylamaları abuk sabuk kişilerin önde götürdüğü oluyor.İnsanlar sırf gülmek ve ti'ye almak için bunlara oy verebiliyor orada.Örnek verecek olursam;İspanya'nın 2008'de Rodolfo Chicilicuatre'yi göndermesi...Şöyle söyleyim,Rodolfo Chicilicuatre gerçek bir kişi bile değil.Katalan komedyen David Fernández Ortiz'in yıllardır yaptığı bir tiplemesi ve insanlar bu tiplemeye oy verip Eurovision'a gönderebiliyorlar.Ne var bunda diyebilirsiniz ama Türkiye'de Beyaz'ın Hüsmen Ağası'nın ya da Şahan Gökbakar'ın Recep İvedik'inin Türkiye'yi Eurovision'da temsil ettiğini hayal edin.Ortalık ayağa kalkardı.Bunların adaylığı kabul edilmezdi zaten Türkiye'de olsa,orası ayrı.




Bu sene Eurovision'u izleyeceğiz muhtemelen yine.Benim MaNga'dan beklentim sadece çizgilerine yakışan bir şarkıyla performanslarını sergilemeleri ve kendi duruşlarından farklı şeyler yapmamaları.Mor ve Ötesi,oraya gittiklerinde şebeklik yapmadılar diye eleştirilmişlerdi (Popüler kültür böyle lanet bi şey).Bense mutlu olmuştum.Tabii dileğim,Eurovision ilerde o kadar ayağa düşsün ki Türkiye'de bile! insanlar Eurovision'u ti'ye alsınlar,böyle kaliteli müzisyenlerimizi oraya göndermeyelim,yazık etmeyelim.Yani Eurovision'a hakkettiğini verelim.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder